ب
Dr. Mohammad Sourinin makalesi Japonyada yayınlandı


İslam Felsefesi ve İlahiyat Araştırma Enstitüsü Direktörü, Dr. Mohammad Souri'nin makalesi Japonya'da yayınlandı, bu başlıkla “Abū ‘Abd al-Raḥmān al-Sulamī (d. 1021) and his Treatise against Islamic Theologians (al-Radd ‘alā ahl al-kalām): Arabic Text Edition with English Translation and Introduction”. Bu makale debate, dialogue and diversity in sufism kitabında ve Tonaga yasushi & fujii chiaki'nin bilimsel baskısı ile yayınlanmıştır. Bu makalenin özeti şu şekildedir:
Kelam ilimini kınamak için Ebu Abdurrahman Solemi Neyshabouri'nin kitabı

Özet:
Neyşaburlu Ebu Abdurrahman Muhammed ibn Hüseyin el-Solemi (325-412 H) "Tarikat ve büyüklerin öğretilerinin ve sözlerinin anlatıcısı" ve Tasavvuf tarihinin en büyük tarihçisidir. Eserlerinin birçoğu tarih akışı içinde yok olmuş ancak onlarca kısa ve uzun eseri günümüze ve bizlere ulaşmıştır.
Eserlerinin çoğu düzeltildi ve yayınlandı ve birkaçı hala elyazımı şeklindedir. Solemi'nin hem yok olan hem de kalan eserlerinin çoğu tasavvuf hakkındadır, ancak Solemi'nin hadislerle ilgili başka kitapları da vardır. Örneğin, Solemi'nin büyük Muheddis Ebu El-Hasan Dar el-Kutani'den (306-385 H) Al-Cerh ve Al-Taadil konu hakkında sorduğu sorular ,  Ebu Abdurrahman el-Solemi'nin Cerh ve Taadil hakında Dare Al-Kutniden sorduğu sorular başlığıyla kitab olarak yayınlanmıştır. 
Bu, Solemi'nin yetenekli bir râvî olduğunu ve hadis ilminin çeşitli dallarında uzman olduğunu gösterir. Mutasavvıfların kitapları bile çoğu zaman hadislere ve "Hadis Ehli"nin tasavvufa bakış açısına göre yazılmıştır. Çünkü Solemi, Neyşabur şehrinde kendi zamanının büyük mutasavvıflarından biri ve bir tekkeye sahipti ve mutasavvıflara yardım etmesine rağmen, ilk asırların birçok mutasavvıfları gibi, tasavvufun yanında Hadis ilim ile ilgilenirdi . ve dini inançlar acısından Hadis Ehli gibi düşünürdü.
Fıkıh meselelerinde önce fakihlerden ayrılan hadis ehli, zamanla dini inançlarında da ayrı bir yol ve yöntem benimsemişlerdir. Onlar, öğreti metinlerinin görünümüne güvendiler ve özellikle Allah ve sıfatlarıyla ilgili konularda mümkün olduğu kadar yeni konuşmamaya ve herhangi bir yorumdan kaçınmaya ve hatta selefleri olan sahabelerle aynı kelimeleri kullanmaya çalıştılar. Bu nedenle kelâm ilminden ve kelâmcıların tartışmalarından kesinlikle kaçınmışlar ve genellikle kelâmı bir tür fitne ve irtidat olarak görmüşlerdir.  
Hadisçiler önce, popüler oldukları dönemde İslam toplumunda Kelam’ın başlıca temsilcileri olan Mu'tezile'ye karşı çıktılar ve daha sonra Sünni teolojik harekete öncülük eden Eş'arîler ve Matridlerden oluşan Sünni gruplara karşı çıktılar; Ve bu tutarsızlık ve muhalefet bugüne kadar devam ediyor. İşte bu şartlar altında bazı hadis ehlinin kelam ve kelamcılara karşı " kelam ve kelam ehlinin reddi" başlıklı eserler yazmaları olmuştur. Hadis ehlinin(Hadisçiler) kelam ilmine ve kelamcılara karşı yazdığı en meşhur kitaba Zemmü'l-Kelam ve Ehlih ( kelâmcıları ve kelam ehlini kınama] denir. Ve Bu arada Solemi'nin de "El-Rad 'Ela Ashab  Ehl-i Kelam" "الرد علی اصحاب اهل کلام"[Kelam ehlinin redd’] adlı bir kitabı vardı ve bu makalenin konusu Solemi'nin bu risalesidir.
 
 
امتیاز دهی
 
 

[Part_Lang] [Part_Search]
[Part_Tab1] [Part_Tab2]
[Part_Tab3]
[Part_Adv]
[Part_Tab8]
[Part_User8] [Part_User9]
[Part_Acc1] [Part_Acc2]
[Part_Acc3] [Part_Tab4]
خانه | بازگشت | حريم خصوصي كاربران |
Guest (PortalGuest)

پژوهشگاه علوم و فرهنگ اسلامي - دفتر تبليغات اسلامي حوزه علميه قم
Powered By : Sigma ITID